30 Aralık 2015 Çarşamba

YILIN EN GÜZEL GÜNÜ


Bugün gördüğüm bir resim üzerinde "Yok diyince, hiç mi yok  diyen insanlarız biz. Umut bizim kanımızda var yazıyordu :)

Evet umut bizim kanımızda var. Onun için biz yılın son günlerini seviyoruz. Geride bırakmak istiyoruz herşeyi olduğu gibi. 31 Aralık ile 1 Ocak arasında 24 saat yok bize göre, koskoca bir zaman dilimi var. Zaman atlamış sayıyoruz kendimizi. Sıfırdan umutla başladığımız yepyeni bir sayfa. Ne kadar güzel yahu :)

2015 yılı ülkemiz için çok fazla olayın yaşandığı zor bir yıl oldu. Yaşanılan ülkenin travmatik durumları kişiye doğrudan nüfuz edermiş. Bu sebeple travmaların olmadığı bir ülkemizin olmasını diliyorum öncelikle. 

Sonra sağlık diliyorum. Ne güzel demiş büyüklerimiz her işin başı sağlık diye. Çok sevdiğim bir yöneticim sormuştu bana 10 yıl önce ; Limon satabilecek güce ve sağlığa sahip misin Fatma diye.. Evet demiştim. O zaman herşeye yeniden başlayabilecek güçte olduğunu veya başlamak zorunda  kalma ihtimalinin hep olacağını hiç unutma demişti. Bugün sahip olduğumuz herşey yarın olmayabilir. Sahiplenmek ve sahip olduklarımızı kaybetmeyecekmişiz gibi davranmak yerine bize bugün sunulanı yaşarsak, sunulanlar değiştiği zaman adapte sorunu yaşamayız. Nede olsa sağlıklıyız:))

Sonra huzur diliyorum... Huzur... Ne büyük bir kelime. Mutluluk ve huzur birbirinin aynısı değildir. Huzurun içi çok dolu. Bazen bizi mutlu eden olaylar içten içe huzursuzluk hissi yaşamamıza sebep olur ya hani... Bu huzur biraz kurtlu bişey :)) içine sinmeyen durumlar olunca kıvranıp duruyor. O sebeple kurtların hayatımızda olmadığı büyük bir huzurumuz olsun. 

Sonra vicdanlı olmamızı diliyorum. Vicdan hayatta bilinmezliklere ve güzelliklere açılan en büyük kapı. Sizi yanıltmayacak tek dost. Sizden bağımsız çalışır. Müthiş özgür, kimseden korkusu olmayan tek olgu. Birde çok dobra, öyle birşeyden rahatsız oldu mu annenden emdiğin sütü burnundan getirir seni senden eder :))) ama bazıları kapatmıştır vicdan kapısını. Vicdan kapınızın her zaman açık olmasını diliyorum. Bırakın sizi istediği gibi kıvrandırsın. O sizi kıvrandırıyorsa vardır bir güzellik...

Sonra adaletli olmamızı diliyorum. Hukukçuların adalet terazisini biliyorsunuzdur. Teraziyi tutan kişinin elinde bir tane eşit kollu terazi, gözleri kapalı ve bir elinde ise kılıç vardır. Adalet din ve inanca göre değişen bir olgu da değildir. Adalet, evrenseldir. 

Sonra Affedici olmamızı diliyorum. Affetmek, kişinin karşısındakine değil, kendisine en büyük armağanıdır. Prangalarından kurtulmasını sağlar. Ne demiş Mevlana, Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın. Ben itiraf edeyim bu konuda çok iyi değilim ama niyetim hep affetmekten yana :) 

Bu duruma en güzel sözü Einstein söylemiş...


Sonra yardımsever olabilmemizi diliyorum. Ülkemizde ve dünyada insanlar açlıktan ölüyor. Bir grup insan alacağı sayısız apartmanlarını hesaplarken, bir grup insan binmeyeceği araba koleksiyonuna bir yenisini daha eklerken, bir grup insan dolabında bekleyen sayısız kıyafeti giymeyip yeni sezona koşarken, başka insanlar bir yerlerde ölüyor.  Okuyamayanlar, aç olanlar, muhtaç olanlar... Allah onun rızkını senin cebine koyduysa eğer, beşinci arabanı al diye veya onuncu montunu al diye  değildir emin olun. O aldığın ve giymediğin mont muhtaç olanın hakkı. Hakkı sahibine teslim edersen o varlık sende kalmaya devam eder. 

Bir söz vardır; Kırkından sonra değil...! Farkından sonra başlar hayat diye... Bütün bir hayatımızı hiç uyanmadan geçirenlerden olmayalım.. İşinizde, yaşamınızda, dostluklarınızda, özel hayatınızda nasıl bir hayat yaşamak istediğinizi sorun kendinize. Kader denilen olgu sizin seçimlerinizden yalnızca bir tanesi. Kader değişmez ama kaderinizde size sunulan yollar değişir. Özgürleşin ve mutlu olun...

Benim her yıl olduğu gibi bu yılda felsefem devam edecek. YE, SEV, DUA ET:))

Hayatınızda her ne istiyorsanız önce niyet edin. Niyet etmek, her işin başlangıcına açılan kapıdır. Yazıyı okuyanların beklediği gibi aşk üzerine yazmayacağım :))) 

Dilediğiniz gibi bir 2016 olsun :)

Sevgiler,