Bugün gördüğüm bir resim üzerinde "Yok diyince, hiç mi yok diyen insanlarız biz. Umut bizim kanımızda var yazıyordu :)
Evet
umut bizim kanımızda var. Onun için biz yılın son günlerini seviyoruz.
Geride bırakmak istiyoruz herşeyi olduğu gibi. 31 Aralık ile 1 Ocak
arasında 24 saat yok bize göre, koskoca bir zaman dilimi var. Zaman
atlamış sayıyoruz kendimizi. Sıfırdan umutla başladığımız yepyeni bir
sayfa. Ne kadar güzel yahu :)
2015
yılı ülkemiz için çok fazla olayın yaşandığı zor bir yıl oldu.
Yaşanılan ülkenin travmatik durumları kişiye doğrudan nüfuz edermiş. Bu
sebeple travmaların olmadığı bir ülkemizin olmasını diliyorum
öncelikle.
Sonra sağlık diliyorum.
Ne güzel demiş büyüklerimiz her işin başı sağlık diye. Çok sevdiğim bir
yöneticim sormuştu bana 10 yıl önce ; Limon satabilecek güce ve sağlığa
sahip misin Fatma diye.. Evet demiştim. O zaman herşeye yeniden
başlayabilecek güçte olduğunu veya başlamak zorunda kalma ihtimalinin
hep olacağını hiç unutma demişti. Bugün sahip olduğumuz herşey yarın
olmayabilir. Sahiplenmek ve sahip olduklarımızı kaybetmeyecekmişiz gibi
davranmak yerine bize bugün sunulanı yaşarsak, sunulanlar değiştiği
zaman adapte sorunu yaşamayız. Nede olsa sağlıklıyız:))
Sonra huzur diliyorum...
Huzur... Ne büyük bir kelime. Mutluluk ve huzur birbirinin aynısı
değildir. Huzurun içi çok dolu. Bazen bizi mutlu eden olaylar içten içe
huzursuzluk hissi yaşamamıza sebep olur ya hani... Bu huzur biraz kurtlu
bişey :)) içine sinmeyen durumlar olunca kıvranıp duruyor. O sebeple
kurtların hayatımızda olmadığı büyük bir huzurumuz olsun.
Sonra vicdanlı olmamızı diliyorum.
Vicdan hayatta bilinmezliklere ve güzelliklere açılan en büyük kapı.
Sizi yanıltmayacak tek dost. Sizden bağımsız çalışır. Müthiş özgür,
kimseden korkusu olmayan tek olgu. Birde çok dobra, öyle birşeyden
rahatsız oldu mu annenden emdiğin sütü burnundan getirir seni senden
eder :))) ama bazıları kapatmıştır vicdan kapısını. Vicdan kapınızın her
zaman açık olmasını diliyorum. Bırakın sizi istediği gibi kıvrandırsın.
O sizi kıvrandırıyorsa vardır bir güzellik...
Sonra adaletli olmamızı diliyorum.
Hukukçuların adalet terazisini biliyorsunuzdur. Teraziyi tutan kişinin
elinde bir tane eşit kollu terazi, gözleri kapalı ve bir elinde ise
kılıç vardır. Adalet din ve inanca göre değişen bir olgu da değildir.
Adalet, evrenseldir.
Sonra Affedici olmamızı diliyorum.
Affetmek, kişinin karşısındakine değil, kendisine en büyük armağanıdır.
Prangalarından kurtulmasını sağlar. Ne demiş Mevlana, Küsmek ve
darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler
arayın. Ben itiraf edeyim bu konuda çok iyi değilim ama niyetim hep
affetmekten yana :)
Bu duruma en güzel sözü Einstein söylemiş...
Sonra yardımsever olabilmemizi diliyorum.
Ülkemizde ve dünyada insanlar açlıktan ölüyor. Bir grup insan alacağı
sayısız apartmanlarını hesaplarken, bir grup insan binmeyeceği araba
koleksiyonuna bir yenisini daha eklerken, bir grup insan dolabında
bekleyen sayısız kıyafeti giymeyip yeni sezona koşarken, başka insanlar
bir yerlerde ölüyor. Okuyamayanlar, aç olanlar, muhtaç olanlar... Allah
onun rızkını senin cebine koyduysa eğer, beşinci arabanı al diye veya
onuncu montunu al diye değildir emin olun. O aldığın ve giymediğin mont
muhtaç olanın hakkı. Hakkı sahibine teslim edersen o varlık sende
kalmaya devam eder.
Bir
söz vardır; Kırkından sonra değil...! Farkından sonra başlar hayat
diye... Bütün bir hayatımızı hiç uyanmadan geçirenlerden olmayalım..
İşinizde, yaşamınızda, dostluklarınızda, özel hayatınızda nasıl bir
hayat yaşamak istediğinizi sorun kendinize. Kader denilen olgu sizin
seçimlerinizden yalnızca bir tanesi. Kader değişmez ama kaderinizde size
sunulan yollar değişir. Özgürleşin ve mutlu olun...
Benim her yıl olduğu gibi bu yılda felsefem devam edecek. YE, SEV, DUA ET:))
Hayatınızda
her ne istiyorsanız önce niyet edin. Niyet etmek, her işin başlangıcına
açılan kapıdır. Yazıyı okuyanların beklediği gibi aşk üzerine
yazmayacağım :)))
Dilediğiniz gibi bir 2016 olsun :)
Sevgiler,
