Merhaba sevgili arkadaşlarım,
Umarım
çok keyifli ve stres attığınız, dönüşte de ekiplerinize o çılgın
enerjinizi yansıtabileceğiniz bir tatil geçirmişsinizdir.
Başlıktan da anlaşılacağı üzere zor iş bu takım
liderliği. İnsan yönetmenin ilk adımı takım liderliğiyle başlar. Bir
kişi, iki kişi değil 15-20 kişiyi yönetsinler isteriz. Yönetmek derken
yanlış anlamayın her anlamıyla yönetmek...
Bu 15-20 kişinin tamamının nasıl bir hayatı var, ne
onları motive eder, neler demotive eder, evind nasıl bir hayatı var,
hayata karş bakış açısı nedir, hedefleri var mı, gelişmesi gereken
yönleri neler... Daha sayfalarca takım liderliği sorumluluğunu
yazabilirim.
Takım liderinin ekibinde ki bir kişinin annesi 3 gün
önce hasta ise izin vermek yetmez. Üç gün sonra müşteri temsilcisinin
omzuna eline koyarak o samimi bakışıyla annenin durumu nasıl oldu
diyebilmeli, hatırladığını hissettirmeli. Takım lideri sevgilisinden
ayrıldığı için deliler gibi ağlayıp acı çeken müşteri temsilcisini kahve
içmeye çıkarıp, yalnızca onun önemli olduğunu hissettirip o acıyla
nasıl başedebileceğini anlatabilmeli, takım lideri yöneticisinin verdiği
agresif satış hedefini ekibine yaptırabilmek için onları kendisine
nasıl bağlayacağını bilmeli, takım lideri liderler yetiştirebilmeli,
takım lideri direnç gösteren bir müşteri temsilcisinin o direncini nasıl
kıracağını ve pozitif tutma çevireceğini bilmeli, takım lideri ekibinin
beyni olabilmeli, takım lideri bakışlarıyla ekibi ile konuşabilmeli,
takım lideri müşteri temsilcisini şirkete bağlayabilmeli. Bu kadarla da
sınırlı değil..
Bu saydığım her noktayı yapması gereken takım lideri
aynı zamanda sektördeki adı KPI olan hedef yönetimini de eş zamanlı
olarak yapabilmeli. Verimli bir ekip çalıştırmalı, kaliteli konuşmalı
ekibi, hedeflerini gerçekleştirmeli ve bu bilinçte olmalı. Sorumluluk
bilincini hep bilen bir ekip yaratmalı. Takım lideri olmasa da işlerin
yürüdüğü bir ekip yaratabilmeli.
Takım lideri birgün önce yaşadığı sıkıntıyı suratımıza
yansıtarak bozuk bir şekilde operasyona girip ekibimizin suratına gün
boyunca bakmıyorsa, yanımıza yaklaşmaya korkan bir ekibimiz varsa, saygı
duymayan ama mecburiyetlerinden dolayı çalışan kişilerle berabersek,
sürekli arkanızdan dedikodumuz yapılıyorsa, lider değil başımıza
verilmiş ve görev tanımımız anlaşılmayan kişiler olarak görülüyorsak,
gülen yüzler oluşturamıyorsak, bir üst yöneticimize kendimizi göstermek
için "İNSAN" kavramını unutuyorsak takım lideri değiliz. İsmimizin
başına koydukları TAKIM LİDERİ sıfatı sizi lider yapmaz. Bırakın
sıfatları bir kenara bugün hangi koltukta oturuyorsanız yarın
oturacağınız koltuğu bugün yaptıklarınız belirleyecek.
Takım liderliği kıdeme verilmez sevgili
arkadaşlarım. Üç ay, beş ay veya beş yıl çağrı almanız demek sizin takım
lideri olma zamanınızın geldiği anlamına kesinlikle gelmez. O süreyi
nasıl geçirdiğiniz sizin hangi koltuğa oturacağınızı belirleyecek.
İşte bu sebeple zordur takım liderliği. O da bir
insandır aslında. Ruh halini yönetmesi çok kolay olmayabilir. Takım
lideri anne değildir, abla değildir, abi değildir. Bazen bunların
hepsinden bir tutam olması gerekir ama aslında O LİDERDİR. Yalnız bu
ince çizgiyi ayarlayamazsa yönetici kimliğini hiçbir zaman kazanamaz.
Onun içindir ki bu sektörde yöneticiliğin en zor aşamasıdır takım
liderliği. Kalben yaparsanız ve buna da sektördeki donanımlarınızı
eklerseniz siz geleceğin en başarılı yöneticilerinden olacaksınız.
Herşey takım lideriyle başlar. Yaptığınız işin ne kadar
kritik ve önemli olduğunu bilerek çalışmanızı ve bunu hep farkında
olmanızı dilerim.
Sevgiler...
Fatma ÖZBEY
Heyecanla bekliyorum.
YanıtlaSil"dokunabilmeli" Takım Lideri, "dokunaklı" olmalı deyim yerindeyse.
YanıtlaSil