12 Ağustos 2013 Pazartesi

ZOR İŞ BU TAKIM LİDERLİĞİ ARKADAŞ!!

Merhaba sevgili arkadaşlarım,
Umarım çok keyifli ve stres attığınız, dönüşte de ekiplerinize o çılgın enerjinizi yansıtabileceğiniz bir tatil geçirmişsinizdir.
Başlıktan da anlaşılacağı üzere zor iş bu takım liderliği. İnsan yönetmenin ilk adımı takım liderliğiyle başlar. Bir kişi, iki kişi değil 15-20 kişiyi yönetsinler isteriz. Yönetmek derken yanlış anlamayın her anlamıyla yönetmek...
Bu 15-20 kişinin tamamının nasıl bir hayatı var, ne onları motive eder, neler demotive eder, evind nasıl bir hayatı var, hayata karş bakış açısı nedir, hedefleri var mı, gelişmesi gereken yönleri neler... Daha sayfalarca takım liderliği sorumluluğunu yazabilirim.
Takım liderinin ekibinde ki bir kişinin annesi 3 gün önce hasta ise izin vermek yetmez. Üç gün sonra müşteri temsilcisinin omzuna eline koyarak o samimi bakışıyla annenin durumu nasıl oldu diyebilmeli, hatırladığını hissettirmeli. Takım lideri sevgilisinden ayrıldığı için deliler gibi ağlayıp acı çeken müşteri temsilcisini kahve içmeye çıkarıp, yalnızca onun önemli olduğunu hissettirip o acıyla nasıl başedebileceğini anlatabilmeli, takım lideri yöneticisinin verdiği agresif satış hedefini ekibine yaptırabilmek için onları kendisine nasıl bağlayacağını bilmeli, takım lideri liderler yetiştirebilmeli, takım lideri direnç gösteren bir müşteri temsilcisinin o direncini nasıl kıracağını ve pozitif tutma çevireceğini bilmeli, takım lideri ekibinin beyni olabilmeli, takım lideri bakışlarıyla ekibi ile konuşabilmeli, takım lideri müşteri temsilcisini şirkete bağlayabilmeli. Bu kadarla da sınırlı değil..
Bu saydığım her noktayı yapması gereken takım lideri aynı zamanda sektördeki adı KPI olan hedef yönetimini de eş zamanlı olarak yapabilmeli. Verimli bir ekip çalıştırmalı, kaliteli konuşmalı ekibi, hedeflerini gerçekleştirmeli ve bu bilinçte olmalı. Sorumluluk bilincini hep bilen bir ekip yaratmalı. Takım lideri olmasa da işlerin yürüdüğü bir ekip yaratabilmeli.
Takım lideri birgün önce yaşadığı sıkıntıyı suratımıza yansıtarak bozuk bir şekilde operasyona girip ekibimizin suratına gün boyunca bakmıyorsa, yanımıza yaklaşmaya korkan bir ekibimiz varsa, saygı duymayan ama mecburiyetlerinden dolayı çalışan kişilerle berabersek, sürekli arkanızdan dedikodumuz yapılıyorsa, lider değil başımıza verilmiş ve görev tanımımız anlaşılmayan kişiler olarak görülüyorsak, gülen yüzler oluşturamıyorsak, bir üst yöneticimize kendimizi göstermek için "İNSAN" kavramını unutuyorsak takım lideri değiliz. İsmimizin başına koydukları TAKIM LİDERİ sıfatı sizi lider yapmaz. Bırakın sıfatları bir kenara bugün hangi koltukta oturuyorsanız yarın oturacağınız koltuğu bugün yaptıklarınız belirleyecek.
Takım liderliği kıdeme verilmez sevgili arkadaşlarım. Üç ay, beş ay veya beş yıl çağrı almanız demek sizin takım lideri olma zamanınızın geldiği anlamına kesinlikle gelmez.  O süreyi nasıl geçirdiğiniz sizin hangi koltuğa oturacağınızı belirleyecek.
İşte bu sebeple zordur takım liderliği. O da bir insandır aslında. Ruh halini yönetmesi çok kolay olmayabilir. Takım lideri anne değildir, abla değildir, abi değildir. Bazen bunların hepsinden bir tutam olması gerekir ama aslında O LİDERDİR. Yalnız bu ince çizgiyi ayarlayamazsa yönetici kimliğini hiçbir zaman kazanamaz. Onun içindir ki bu sektörde yöneticiliğin en zor aşamasıdır takım liderliği. Kalben yaparsanız ve buna da sektördeki donanımlarınızı eklerseniz siz geleceğin en başarılı yöneticilerinden olacaksınız.
Herşey takım lideriyle başlar. Yaptığınız işin ne kadar kritik ve önemli olduğunu bilerek çalışmanızı ve bunu hep farkında olmanızı dilerim.

Sevgiler...

Fatma ÖZBEY

2 yorum: